Raspberry Pi Zero İncelemesi
Bildiğiniz üzere Raspberry Pi foundation geçtiğimiz günlerde yeni model Raspberry Pi Zero’yu duyurmuştu. Geçtiğimiz gün elimize geçen bu cihaz hakkında bir inceleme yapmak istedik 🙂
Gördüğünüz bu ufacık cihaz, her şeyi ile bir Raspberry Pi. Yani bu cihaza akım verip, karta işletim sistemi bağlayıp bileşen takarak tam gerçek bir bilgisayar edinmiş olacaksınız!
Cihaz duyurulduğundan beri henüz stoklarda yok, ama çok kısa süre içinde distribütör samm.com’da set olarak satılacak.
Cihazın yurt dışındaki satış fiyatı 5 dolar / 4 Pound (evet, doğru okudunuz!), lakin ülkemizde ekstradan eklenecek gümrük, KDV, nakliye bedeli gibi değerler eklenince her elektronik eşyada olduğu gibi bundan daha da yüksek bir bedele satılacağını düşünüyorum. Ayrıca kit olarak satılması, ve de tek olarak satılmaması da söz konusu. Dünyada an itibari ile stoğu bulunmayan bu ürünün henüz yurt içi fiyatı hiçbir yerde belli değil.
Güncelleme: SAMM’da fiyat kit için belirlenmiş, ve de fiyatla ilgili açıklama gelmiş.
Cihaz elime Raspberry Pi Türkiye distribütörü SAMM.com’un yardımları ile geçti, kendilerine de buradan teşekkür etmek istiyorum.
Cihazın Özellikleri
Teknik özelliklerini şöyle yazmak istiyorum:
- Broadcom BCM2835 ARMv6İşlemci ve grafik yongası
- 1GHz ARM11 çekirdek (Raspberry Pi 1 modelinden 40% daha hızlı)
- Çift çekirdek VideoCore II GPU (grafik yongası)
- 512MB LPDDR2 SDRAM
- Mikro-SD kart yuvası
- 1080p, 60hz Mini-HDMI video ve ses çıkışı
- Mikro-USB soket
- 40-pin GPIO yuvası (pinlenemiş)
- Model A+/B+/2B ile uyumlu
- Composit video yuvası (pinlenmemiş)
- Bugüne kadarki en küçük boyut; 65mm x 30mm x 5mm
- Cihazın ağırlığı sadece 9 gram
Cihazın yüksekliğini olabildiğince düşük tutmak için USB Portunu Micro USB ile, HDMI portunu Mini-HDMI ile değiştirip kompozit çıkış portunun da sadece girişlerini bırakmışlar. GPIO portları da durmakta, fakat aktif olarak kullanabilmek için ya lehimlemek lazım, ya da Bu sayede cihazın yüksekliği olabildiğince düşük olmuş, ve de neredeyse hiç alan kaplamıyor.
Ben şahsen bu yaklaşımı olumlu buldum, neden diyecek olursanız Raspberry Pi’ı robotik projelerde kullanacak pek çok kişi USB portlarını vs. söküyor. Sitemizde forumlarda da birden fazla sefer bu konu tartışıldı diye hatırlıyorum. Bu sayede cihazın garantisini bozmadan daha etkin biçimde kullanabileceksiniz.
Cihazı elime aldığımda ilk olarak notebook bellekleri geldi aklıma, ve de kenarda duran belleğim ile ebat kıyaslaması yapmak istedim:
Gördüğünüz gibi, cihaz notebook belleklerinden bile ufak!
Şimdi de temel giriş ve çıkışlarına bakalım:
Giriş ve Çıkışlar
- Mikro SD kart slotu: Raspberry Pi modellerinin işletim sistemlerini yükledileri yer SD kart. Bu cihazın da açılması için SD karta uyumlu bir işletim sistemi kurulup bu yuvadan bağlanması lazım.
- GPIO portları: Portlara header pin’leri lehimlenmemiş olsa da 40 adet olan bu portlar Raspberry Pi B+ ve 2’deki ile tamamen aynı işleve sahipler. Detayları için Pinler! mini sitemizi inceleyebilirsiniz.Bunların lehimlenmemesi aslında eğer bir maker’sanız avantaj, çünkü bu sayede bileşenleri doğrudan lehimleyebilir, veya dişi pinler lehimleyebilir ve de şunun gibi değişik sonuçlar yakalayabilirsiniz.
(Cobbler’a ek board’muş gibi duruyor Zero 🙂 )
- Run Mode yuvası: Yine pinleri lehimlenmemiş olan bu yuvaları birbirine bağladığınızda cihaz kendini yeniden başlatacaktır. Projelerinizde bu kısmı reset butonu olarak kullanabilirsiniz.
- RCA Yuvası: Yine pinleri lehimlenmemiş bu yuvayı kullanarak eski analog ekranlara görüntü verebilirsiniz. Bu pinlerin TV yazısı üzerindeki (soldaki) pozitif kutup, sağındaki de negatif kutup. Buna göre bağlantı gerçekleştirerek herhangi bir analog görüntü vericiden diğer Raspberry Pi’lerdeki gibi analog görüntü alabilirsiniz.
Bunun gibi, ihtiyacınıza göre erkek ya da dişi bir jack edinip pinleri doğru lehimlemeniz analog görüntü çıkışı için yapmanız gereken tek şey olacaktır!
NOT: Bu pinler, tahmin edeceğiniz üzere analog ses çıkışı sağlamıyor! Ses çıkışı için HDMI yolunu veya PWM üzerinen almayı deneyebilirsiniz. Ben şahsen analog girişlere sahip bir USB ses kartı almayı tercih ederdim.
- Mini-HDMI çıkışı: Bu çıkıştan 1080p video, ve de ses çıkışı alabilirsiniz. Satılacak olan set veya kendinizde hali hazırda bulunan Mini-HDMI -> HDMI çeviricilerle de pek çok yere bağlayabilirsiniz.
- Micro USB – Veri portu: Bu port, soldaki, yanında USB yazan port olmakla birlikte cihazdaki veri akışı için bulunan tek USB portudur. Bu porta USB-OTG gibi bir kablo bağlayıp USB-A (çoğumuzun bildiği direkt USB) ebatına çevirip WiFi veya pek çok bileşeni bağlayabilirsiniz.
Bu kadar açıklamadan sonra açıkçası bu cihazın ne kadar elektrik akımı yediğini merak ettim, ve de kurcalamaya başladım:
(Kurcalarken elimde bunlar vardı)
Enerji Tüketimi
Cihaz neredeyse hiç enerji tüketmiyor!
Cihazın testleri için ilk olarak http://www.raspberrypi.org/downloads kısmından en güncel Raspbian imajını indirdim (Jesse, ve full imajı kullandım, lite’ı grafik arayüzünü de inceleyeceğim için kullanmadım), ve de her zamanki gibi SD karta yazdım. üzerine USB OTG kablo ile WiFi bağlayıp internette iken (nasıl bağladığıma ileride değineceğim) ne kadar akım harcadığını merak ettim. USB akım ölçer cihazımın verdiği değer muhteşemdi! Cihaz 0.15Amper ile 0.25 Amper arası değişen bir akım harcıyordu! Ve bu ölçüm sırasında cihaz internetten dosya indirip paket güncellemesi yapıyordu!
Ayrıca raspi.tv de enerji tüketimi için bir chart hazırlamış, onları da buraya aktarmak istiyorum:
(HDMI ve USB klavye/mouse dongle’ı bağlıyken cihazların enerji tüketimleri)
Cihazın enerji harcaması kendisinden daha düşük işlemci be belleğe sahibi olan model A+ ile kafa kafaya diyebiliriz kısaca.
Bundan sonra yapmam gereken cihazı İnternet’e bağlamaktı.
Cihazı İnternete bağlamak
Cihazı internete bağlamayı düşünürken aslında biraz düşündüm, aklıma iki handikap takıldı.
- Ethernet girişi yok
- USB de mikro usb
Nasıl bağlarım derken iki farklı yolla bağlayabildim. Bunları sıra ile size anlatmak istiyorum.
1. USB Ethernet dönüştürücü kablo kullanarak
Bilgisayarım için yanımda taşıdığım USB-Ethernet dönüştürücü kablo ile cihazı doğrudan bağlayabildim.
Bu dönüştürücüyü Aliexpress’ten almıştım, şimdilik sorunsuz çalışıyor.
Bu bağlantının çalışabilmesi için Raspbian’da hiçbir ayar yapmadım. Bağlantıyı sağlayıp elektrik akımını verdim o kadar.
Detayları SSH bağlantımda görebilirsiniz:
Ama ben şahsen bu usb ethernet dönüştürücünün performansını beğenmiyorum, laptopta da, Raspberry Pi’da da “usb-ethernet adaptörden dolayı” internette hantallık sezdim, ve de bu yüzden aleternatif bir yol arayışına girdim.
2. Ayarları Önceden hazırlayıp WiFi Dongle kullanarak internete bağlamak
Bu yol aslında daha önceden kullandığımız WiFi ağlarına bağlanma yolundan çok da farklı değil, ama ben şahsen daha da kolay diye wicd-curses yolunu tercih ediyordum. Bu yüzden bu aşamada biraz mantığı da anlatmak istiyorum.
Amacım: Raspberry Pi sistem dosyalarına bir şekilde erişip WiFi ağ adımı ve de parolamı tanıtıp bir şekilde otomatik olarak internete bağlanmasını sağlamak.
Linux kullanıyorsanız işiniz çok kolay 🙂
SD kartı taktıktan sonra otomatik disk mount olacaktır, eğer olmuyorsa şu şekilde çok kolay SD kartı mount edebilir, sistem kısmına erişip dosyaları düzenleyebilirsiniz:
sudo fdisk -l
Burada SD kartın sistem kısmı /dev/mmcblk01p1 gibi bir şey olmalı (örnekte böyle gideceğim anlatmaya) (FAT32 olan kısım (/boot) değil, ext4 olan kısmı almalısınız).
Daha sonra şu komutu çalıştırmanız yeterli olacak:
sudo mkdir /media/sdkart1 #sd kartın mount edeceği kök için için klasör açtık sudo mount -t ext4 /media/sdkart1 /dev/mmcblk01p1
Tebrikler, SD kartı yazılabilir olarak mount ettiniz.
Windows ve Mac Kullanıcısıysanız Paragon ExtFS for Windows (kişisel kullanımlar için ücretsiz) ve Paragon ExtFS for Mac ($19.99) adlı programları kullanabilirsiniz. (Aslında Mac için de mount yolu var ama tam kestiremedim, yorumlarda denemiş bilen birileri yazarsa yazıya ekleyebilirim.). Bu programları kurduktan sonra tıpkı standart bir disk takmış /home/pi vs. klasörlerde gibi okuma / yazma yapabiliyorsunuz.
Eğer bunların hiç birini yapamıyorsanız USB TTL serial port üzerinden de bağlanabilirsiniz. Ben şahsen böyle yaptım. Kullandığım USB TTL çevirici’yi Çin’den almıştım, şunun aynısı, ve de maalesef bu fiyat aralığındaki hepsi gibi çipi sahte olanlardan, buna rağmen yaptığım bazı aramalar sonucu Windows ve Mac üzerinde de çalıştırabildim.
Bağlanmak için verdiğim linkteki yolu direkt uyguladım (Raspberry Pi Zero GPIO portları B+ ve RPi2 ile doğrudan uyumlu, bunu da burada test etmiş oldum!)
Gördüğünüz gibi, Zero’ya TTL kablo ile COM4 portundan Putty üzerinden bağlandım:
Bundan sonra yaptığım /etc/netwok/interfaces dosyasını düzenlemekti. Bunun için terminalde şu komutu çalıştırdım:
sudo nano /etc/network/interfaces
Açılan kısımda “iface wlan0 inet manual” yazan satırı “iface wlan0 inet dhcp” olarak değiştirdim. Resimdeki gibi “wpa_supplicant.conf” dosyasının çağrıldığından emin oldum.
Ardından WiFi ağımı ve şifresini wpa_supplicant.conf dosyasına ekledim.
ctrl_interface=DIR=/var/run/wpa_supplicant GROUP=netdev update_config=1 network={ ssid="WiFi Network Adı" psk="WiFi Şifresi" }
Network ile başlayan kısmı ekledim ben. Bunu tek seferde aşağıdaki komutu kopyala yapıştır yaparak da yazabilirsiniz:
sudo echo -e 'network={\n ssid="WiFi Network Adı"\n psk="WiFi Şifresi"\n}' >> /etc/wpa_supplicant/wpa_supplicant.conf
Bunun ardından kablosuz ağı yeniden başlattığımda artık internete girebiliyordum!
sudo ifdown wlan0 sudo ifup wlan0
Şimdi sıra masaüstü ortamını test etmekteydi!
Masaüstü ortamı değerlendirmesi
Önce HDMI kablomu, güç adaptörümü, ve de Mini klavye-mouse setimi çıkarttım, bu cihazın masaüstü performansını çok merak ediyordum!
(We are the champions ?!)
Güç girişini, setten çıkan OTG kablo ile mini klavye mouse setini, ve de yine setten çıkan Mini HDMI – HDMI çevirici ile monitörüme bağlayıp power girişinden elektriği verince cihaz saniyeler içinde ayağa kalktı.
Raspbian Jesse’de performans oldukça artmış ve de stabilizasyon iyileştirmeleri olmuş.
Grafik arayüzü kapalıyken Lite sürümde bellek kullanımı 34MB iken bu durumda 65 MB civarıydı:
Burada İşlemci’nin 700MHZ’den 1 GHZ’e yükselmiş olması, ve de Raspbian’ın özellikle Jesse’den sonraki optimizasyonları oldukça pozitif etki bırakmış.
Menüler arası gezinmede performans baya iyiydi, ve de programlar çok kısa bir sürede açıldı (burada SD kartın da önemi var, Class 10 SD kart kullandım ben).
Youtube videolarını da B+’a vs. nazaran oldukça akıcı biçimde izleyebildim diyebilirim.
Medya Merkezi uygulamaları?
OSMC (XBMC / Kodi’nin popüler forklarından biri) bir süredir resmi olarak Raspberry Pi imajı çıkartıyor. Yayımladıkları kasım haberine göre 28 Kasım ve sonrasında çıkan (an itibari ile en yeni çıkan) medya merkezi uygulamaları resmi olarak Raspberry Pi Zero’yu destekliyormuş. Ben kurup denedim (maalesef fotoğraf alamadım, özür), performans tatmin ediciydi, ama yine 1080p 20 küsür GB’lık videolarda yavaşlayacaktır.
Diğer dağıtımlardan yazının bu kısmını okurken bir haber almadım, ama teoride Raspberry Pi 1 için derlenmiş tüm özel dağıtımlar Raspberry Pi Zero için de çalışmalı (ikisi de ARMv6). Hatta Youtube’da bir kullanıcı bu sayede Zero içine NOOBS yükleyip OpenELEC’i çalıştırmış.
Bir diğer kullanıcı daha yapmış bunu.
Videolardan göreceğiniz üzere HD Videolar oldukça akıcı olarak oynamakta.
Kısaca, ya NOOBS üzerinden, ya da Raspberry Pi 1 imajları ile denediğinizde teoride çalışması gerek. Yine yorumlardan bu konu ile ilgili geri dönüş yapabilirseniz sevinirim.
Diğer notlar
Burada birkaç şeye değinmek, yazıda nereye ekleyeceğime karar veremediğim, ama yine de yazmak istediğim şeylere değinmek istiyorum.
- Öncelikle, Windows 10 IoT Raspberry Pi Zero’da henüz çalışmıyor. Windows 10 IoT Raspberry Pi 2’ye özel olarak derlenip hazırlandığı için Microsoft’un Raspberry Pi Zero için çıkartmasını beklemekten başka çareniz yok.
- Aynı sebepten dolayı Linux Mint Mate de çalışmıyor. ARM mimarileri farklı sonuça.
- Diğer Raspberry Pi modelleri ile kıyaslaması için bu linke bakabilirsiniz.
- Bu cihazın Arduino’yu bitireceğini, en azından çoğu genç maker’ın bu cihazı kullanmaya başlayacağını düşünüyorum. Neden derseniz:
- Arduino’dan oldukça daha ucuz
- Arduino bir mikro-denetleyiciyken Raspberry Pi Zero tam bir bilgisayar. İster geliştirme yapın, ister film izleyin, ister oyun oynayın, ister internette gezin isterseniz sunucu olarak kullanın. Herhangi bir bilgisayarın yaptığı her şeyi bu mini alet yapabiliyor!
- Arduino’larda (Uno, Nano vs.) 13 Pin varken #PiZero’da 40 pin var. Tek cihazla teoride Uno’nun 2 katından daha fazla bileşeni yönetebileceksiniz.
- Raspberry Pi’nin arkasında oldukça hızlı gelişen, aktif yerli ve yabancı topluluklar var.